Kulüp Nasıl Hayata Geçti?
Roberto masayı satın aldıktan sonra nakliye sırasında bir arkadaşımın (Can Asil Özmen) cafesi olan Art-Cafe’deki boş alana masayı koymaya karar verdim ve 2017 Şubat ayında ilk etkinliğimi düzenleyerek Kadıköy Langırt Kulübü’ne can vermiş bulundum.
Kısa süre sonra etkinliklerim tıkanmaya başladı ve Pub-Station (Tolga ve Zafer Yapıcı) adlı mekanla anlaşarak oranın masası da dahil olmak üzere 2 masa ile etkinliklere devam ettim.
Bu süreçte oyuncu toplamak için İstanbul’daki farklı mekanlarda hobi kategori turnuvaları da düzenliyordum. Bu yorucu süreç sonrasında dinlenmek için langırta ufak bir ara verdim. Daha sonra yine arkadaşımın (Berk Altundaş) mekanı olan Deer Pies adlı cafede yine kendime ait olan tek masa ile ufak çaplı etkinlikler yapmaya çalıştım.
Eski aktif oyuncu sayısının düşmesi ile langırtı tekrar canlandıracak olan İstanbul Langırt Ligi’ni başlattım. Deneme sezonu 10 sporcu ile tam 9 ay sürdü ve langırtın spor olarak tanıtılmasında muazzam bir etki gösterdi. O sezon Deer Pies’ın kapanması nedeniyle kulübü yine bir arkadaşıma (Mustafa Özmen) ait olan Meet 2 Talk Cafe’ye taşıdım ve 2018/2019 sezonunu orada tamamladık.
2019 sezonunun başında kredi çekerek 2 adet ITSF Resmi masası olan Alman Leonhart masa satın aldım, Meet 2 Talk Cafe’deki mevcut alan masalara yetmeyeceğinden dolayı yeni bir mekan arayışına girdim. 1 aylık arayışlarımın sonucunda “bu işi yapacak yer yok yada bir depo kiralamalıyım” derken Cafe Bahçe (Elvin Seyidov) ile tanıştım.
Artık 3 masalı bir kulübüm olmuştu, daha sonra Tarkan Yurduneri’den esnek ödeme şekli ile 2 adet P4P Türkiye Resmi masası olan Ottoman masa satın alarak Türkiye’nin en iyi standartlara sahip olduğunu düşündüğüm antrenman merkezini oluşturmuş oldum.